NE KADAR ŞAİR VARSA - 9.08.2019

35 kere okundu

Bak bu da aşkımın üçüncü bölümü; tekmili birden. Sabahın körü, gecenin yarısı, aşkın saçma sapan halleri, mevsimin baharı ve kaldırım taşları. Arnavut kaldırımları ama, yeni yetme siyah asfalt değil. Sen şair misin diyor. Yok diyorum ben Burak. Gülüyor. Niye güldün diyorum. Hiç diyor. Hiç değil oysa. Ölürken bile kuyruğu dik tutuyor edebiyat çevresi. Can çekişirken bile kabul etmiyor kendinden olmayanı.

Cemal Süreya Cemal Süreya olduysa ya da Orhan Veli Orhan Veli olduysa dilindeki sadelikten oldu. Okuru içinden çıkılmaz dehlizlere çekerek değil. Seviyorsan seviyorum diyeceksin. Düz yazıda da diyeceksin bunu şiirde de. Behçet Aysan değilsin ki kozalak yakasın aşık olunca. Hem yaksan da tükenir senin ki. Sen o değilsin çünkü. Bir kez yakılır kozalak. Köroğlu yaşasa sevmezdi bizim aydın tayfa. Köylü derdi ona. Ki köylüydü de Köroğlu. Dadaloğlu’nu isyanından dolayı severdi belki ama sazına, sözüne burun kıvırırdı. Müslüm Gürses’i yıllarca hor görüp, ölmeye yakın göklere çıkardıkları gibi. Sonra vay efendim kimse kitap okumuyor. Ulan zaten ortam bombok, bir de sizin bu halleriniz iyice işin içine etmiyor mu? Etmiyor der çok bilen, bilenler… Çünkü bu topraklarda kabahat hep başkasındadır ve hiç kimse yaptığından sorumlu değildir.

Ben o işlerin adamı değilim. Ben öyle bir adam da değilim. Eğilip bükülemem, kırılıp dökülemem. İskender Pala’nın Borges’ten geri kalır tarafı yok demiştim de sus demiştiler, deme öyle. Çünkü pala dini sebeplerden ordudan atılma bir yobaz. Borges ise Latin Amerika edebiyatının üstadı. Yok efendiler yok, o iş öyle değil. Siz ayıplayacaksınız diye aklıma ihanet mi edeyim. Haliniz belli. Güzel olan şeylere burun kıvırmakta üstünüze yok. Burnunuzun boktan çıkmamasının tek sebebi götünüzün havada olması. En mütevazıleriniz bile böyle. İçinde bulunduğunuz dar çevrenin her şeyi bildiğini ve bu bilgilerin kesinlik kazandığını sanıyorsunuz. Hiç boşuna sanmayın. O iş öyle değil, hiç de olmadı üstelik. Olmayacak da muhtemelen.

Ama ne güzel demiş eleman; ömrümün kozalaklarını yaktım ben de, sensizlikte. Öbürü aşık mı olmuş yoksa labirente düşüp elin kızını da peşinden mi sürüklemiş bilinmez. Ne kadar karıştırırsan o kadar iyi demişler ona. Aşure yapmış. Yapma arkadaş yapma. Yoruluyor insan okudukça. Halk edebiyatı diye bir şey var. Lisede anlatıyorlar uzun uzadıya. Üç beş salak için yazıyorsan eyvallah. Ama herkes için yazıyorsan yazma. Olmuyor çünkü, hayattan daha zor şiirin. Sonra sen şair misin diyor. Yok efendim o da nereden çıktı. Balıkçıydım ben, onu da beceremedim. İflas ettim. Alacaklılardan kaçıyorum şimdilerde. Ararsan bulamazsın beni, kimse bulamaz beni. Bulsan ne olacak gerçi. Kendi işime bile yaramıyorum çoğu zaman. Sen şair misin diyor. Yok diyorum. Kapıcının oğluyum ben, bakkala gidiyorum. Ekmek lazımsa alıp geleyim.