DENİZ’E TERK EDİN BENİ - 30.01.2012

17 kere okundu

Ellerimin uzandığı ilk yerdeyim, mevsimlerden kış günlerden soğuk ben güvendeyim, annemdeyim, şefkatte ve sevgideyim, evimdeyim. Yürüyerek gittiğim yerden koşarak dönmekteyim, giderken kaybettiklerimin peşinde, denizin izindeyim, en sevdiğimleyim. Sahi ölünce beni denize verirler mi, cesedimi bir beze sarıp vücuduma ağırlıklar eşliğinde beni Karadeniz’e teslim ederler mi?

Al işte sevgimi gösteriyorum sana, sunuyorum kendimi, kısacık ömrümde ayrı kaldık ama artık sonsuza dek seninleyim, keyfine bak, zerrelerime ayır, tüm benliğimle seninim. Korkma sıkmam canını, şişirmem kafanı, konuşkan değilim artık, öylece kalakaldım öldüğümden beri, hep yaşayacağımı sanırken düştüğüm duruma bak, seninim artık tadımı çıkart.

Bir varmış bir yokmuşlarla başlayan masal sıradan kahramanların yaşadığı sıradan olaylarla süslenir, yaz biter güz gelir, o gider kar yağar, beyaza ve siyaha döner yüzünü dünya, yer karalarında karatavuklar, serçeler yemlenir, biz elimizde fare kapanları can peşinde, zevk peşinde çocukça acımasızlığımızla. Mart her ne kadar kıştan kalma olsa da Bahar gelmiştir artık, hoş gelmiştir üstelik, sefa getirmiştir, iyi ki de gelmiştir. Yaşama sevinciyle, rengârenk çiçeği, ilk gençlikten kalma coşkusuyla gelmiştir. Masal böylece sürer gider, sıcak yazlar, yağmurlu güzler birbirini kovalar. Mevsimler değişir aktörler değişir ama oyunlar değişmez, birileri sahneye çıkarken birileri kuliste kostümünü çıkartıyordur, dünya dönüyor ve zaman geçiyordur. Hayattır bu olanca sıradanlığına aldırmadan kendimizi özel hissettiğimiz. Hayattır bu aslında hiçbir önemi olmadığı halde önemsiz adamlara olur olmaz önemler yüklediğimiz. Hayattır bu aslında sonlu denizlere kendimizi teslim ettiğimiz.

Sahi ölünce denize atarlar mı beni. Yoksa kurallarına hapsettikleri hantal bedenimi kazdıkları çukura atıp kafamın ucuna ve ayaklarımın dibine iki tahta dikmekle mi yetinirler. Hiç mi sevmezler beni, hiç mi saygı duymazlar sevdama, koca bir deniz varken beni azat edebilecekleri, minicik bir mezara mahkûm mu ederler ruhu tarafından terk edilmiş sevilesi gövdemi. Ben ölürsem düşün yakamdan, ne olur Denize terk edin beni.

  • denemeler
    BEN OLMAZSAM BEN NA´PAMHAYAT DENEN DÜZMECEHEPSİ BENİM KABAHATİMKEŞKE OLSA AKŞAMBABANI EN SON NE ZAMAN GÖRDÜNSUÇLU PAZARTESİ ROCKET SCİENCE DAHA KÖTÜ OLAN GÜVE Mİ NAFTALİN Mİ SAVRUK BİR ÖZLEM KÖTÜ YÜZLÜ GAVUR, ÖLÜM KÜFÜR İMAN YOLUNDA ÖLÜ BİR BAHARince belli bardakGÜLDÜM GEÇTİMKIZIL ve BEYAZAKŞAM ERKEN İNER MAPHUSHANEYEBİR TEK ESKİ FOTOĞRAFLARI ALIYORUM YANIMABİR KUŞ UÇURDUM KANADI KIRIKKÜTAHYA´NIN PINARLARIRÜZGARA SEVDALI BULUTMAĞLUPTUR BU YOLDA GALİPKİLOLUK DİKMEN TADINDASİZİ KORKUTAN YERLERGAMZECİKGİTMEYEYDİNÇIKINIMDA YETERİNCE HÜZÜNBİR ŞARKI SÖYLERİM OTURUP AĞLARSINÖLÜME YÜRÜMEKSOLITARY MANADA VAPURU GEÇİYOR İÇİMDENBOKTAN BİR DURUMYAĞMUR YÜKLEDİN BANAÇORAPLARIM DA KAZAĞIM DA SİYAHKAFAMDA BİR HUNİHOŞ GELDİM ÜSTELİKSAHİBİNE ÖZELON ÜÇ MISRAYAZARIM ÜSTELİKALTI AYDA BİR CEZMİAYLAK RUHUMMEVSİM BALIKTAN YANASUCUKLU YUMURTA ve SEKSCEMAAT-İ MÜSLİMİNYAĞMUR YAĞAN HER ŞEHİR TRABZON´DURSEN BİLMEM NERESİNDESİN YOKLUĞUNUNKELEBEK ve SİMYAVOLTADAYIMMUHTEŞEM GATSTİBET YOLUNDA SIĞIRLARDAN AYRILMAKBİZ KİMİN YOLCUSUYUZKÖTÜNÜN ACIMASI YOKTURDENİZ’E TERK EDİN BENİVE YALANLARLA BAŞLAR YENİ YILKIRIK DALIN YAPRAĞI ERKEN SARARIRGÜNCEMDE KOCA BİR BOŞLUK ŞİMDİİSTANBUL BİR KEZ DAHA TRABZON OLMAKTADIRNE SÖYLESEN EKSİK KALIR SÖZALIR BAŞIMI GİDERİM ŞEHİRDENKİMSİN SENkimden gitsem sana çıkacak yolumsahi siz neredensiniztadını çıkartıyorum yokluğununkadınlargüzel yolne kadar yürüsen de varamazsın artıköldürmek insanlığın neresindeydihep o pazartesidenbilge olmak için yaratılmamışımeskiye dairsinferrarim olsa satardımHALDAN BİLMEZ DILOYLOYHA DEDİMMEVSİM NORMALLERİNE DÖNÜYORUM NİHAYETSAHİBİNE YAZILMIŞ MEKTUP
  • eleştiriler
  • şiirler
  • gezi yazıları
  • anılar