GİTMEYEYDİN -
15.09.2010
18 kere okundu
Gitmeyeydin keşke kalıp güneş olaydın, gitmeyeydin keşke en iyi zamanlarıma dolaydın. Çıkıp dolaşaydık kenarında denizin, balık tutanlardan konuşup boğazdan geçen gemileri seyredeydik, gitmeyeydin işte kalaydın da gitmeyeydin. Bi gelişin umut, bi gidişin ayrılık, duvarımın arkası olmayaydı ardın, kalaydın ah be kalaydın da cemre düşeydi kalbime.
Gittin sabah oldu, yokluğuna uyandım, yüzümü yıkadım, kuymak yapmış annem eski tadı olmayacağını bile bile ekmek bandırdım, otur da ye dedi yüzünde sevgi dolu gülümsemesiyle yok dedim, aç değilim. Bahçeye çıktım dağlar aldı gözüme, ardı görünmez dalar, denize döndüm rüzgâr vurdu yüzüme, deniz kokusu sensiz, sevmedim. Gidiyorum dedim anne, akşama gelirim gidiyorum.
Kara erikler savmak üzere, sebeplendim birkaç tane, domateslerin de salatalıkların da son demleri, severim dalından yemeyi, yine severek yedim, yokluğundan habersizler nedense. Meryem Yenge seslendi, çarşıya gidiyorum dedim, ne kadar daha buradasın dedi, gidiyorum Cuma sabahı… Ben gidiyorum sen gitmeyeydin, hem dememiştin gideceğini oldu mu şimdi apansız çektin gittin, iyi etmedin.
Eskiden patikaydı buralar, yağmurun yağmadığı az zamanlarda Gışla’dan yürürdük okula, diğer zamanlarda çamur olurdu. Yaz başı ayı yemişi olurdu belki yerdin sen, kızma kötü bir şey demedim kızma hemen, güzeldir tadı, bilmem neden ayıdan almış ismini. Fiskodur buralarda adı yabani böğürtlenin, her gördüğümde sen gelirsin aklıma. Gitmeyeydin ne güzel olurdu işte, dikenlere aldırmaz bir dolu toplardım senin için.
Sahil yolu geçirdiler buralardan senden sonra, arabayla geçene güzel oldu ama durup yaşayana yokluğundan farksız. Denizle aramıza beton girdi, asfalt girdi, koca koca kayalar girdi. Bilirsin seni sever gibi severim denizi, bakınca koyu mavisine suyun, dalgasına kapılır aklım peşine düşer. Gitmeyeydin de geçmeyeydi sahilden bu yol, bozulmayaydık, deniz de sen de yanı başımda olaydı, bir o yana bakaydım bir bu yana, bir denize bir sana.
Gittin artık bakmıyorum takvime, yokluğunu ölçecek zaman bulamıyorum. Önce saatlerden vazgeçtim, sonra günden geceden, ardından ikisini de sildim güncemden, ardından haftalar aylar… Kaç yıl oldu ya da kaç saat bilmiyorum, gitmeyeydin her şeyden haberim olacaktı, yine haylaz çocuklar gibi fıldır fıldır dönecekti gözlerim yuvalarında, bakınca için gülecekti. Gittin her şeyden kestim ümidi, bildiğim her şeyi unuttum, bir seni unutamadım.
İyiyim şimdi, alışveriş yapmaya gidiyorum, Karaca’da indirim var, birkaç gömlek, belki kazak ya da pantolon alacağım, herkes gibi olacağım yani. Trabzon’a gelince en zevk aldığım şey yemek yemek bilirsin. Eskiden de karar veremezdim ne yiyeceğime şimdi de, Akçaabat’a gidip köfte mi yemeli yoksa Meydan’da yaprak döner mi. Hep kilo alıyorum şu şehre gelince, oysa kilo almayı sevmiyorum, seni seviyorum ben. Her neyse uzattım yine şişirdim kafanı, ne yapayım gevezeyim bilirsin, dolmuşta geldi zaten bu üçüncü olacak binmediğim, susmak için iyi bahane. Gitmeyeydin keşke ne güzel olurdu, ben de gidiyorum anne ama üzülme, akşam döneceğim.