ne kadar yürüsen de varamazsın artık -
27.07.2013
19 kere okundu
Karşıma her yerde çıkan otuz yaş üstü adamlar,
"Hep seni sevmiştim" diyen, bir şeyler bekler bakışlar!
Sahi siz hiç otuz yaş üstü bir adam oldunuz mu, son kullanma tarihi geçmiş sevdalarınız, ardınızda bıraktığınız anılarınız, vazgeçtiğiniz dostlarınız oldu mu?
Yenik düştünüz mü İstanbul’a mesela, gürültüyü kanıksayıp kargaşanın içinde kaybolmuş hissettiniz mi?
Hadi geçtim hepsinden, senden de geçtim kendimden de. Yaşım otuzdan geçti, kafam saçtan, keyfim kederden, gönlüm sevgiden geçti. Geçti gitti onlarca yüz yıl, izler birbirine benzedi, gözler kapandı mahcup cümlelerin ardından, sözler anlamsızlaştı kapanınca gözler, akışına bırakıldı suyun hayatlar.
Mutlu olacak onlarca sebebi varken gidip mutsuz edecek sebepler arar insanoğlu, bulur da her seferinde. İki kuruşluk keyfine elden düşme limonlar sıkar. Limon kendini nimetten sayar, Nimet Eminönü’nde piyango bileti satar, abla dedirtir kendine para karşılığında, şans dağıtır. Çeyrek bilete milyonlar vurur, talihin döndü, şans yüzüne güldü sanırsın yanıldığını bilmeden. Şans diye bir şey yoktur, talih ise piyango biletinin üzerinde ki kuş resminden ibarettir. Milyonlarcası basılır her yıl ama en fazla dört kişinin kafasına konar düzenbaz kanatlı ki onlarda çeyrek talihten ibarettir. Kimseye hayır getirmediği şehir efsanesi olarak dolaşır dilden dile ve yine döneriz başladığımız yere. Büyük ikramiye çıksa da mutsuz olmayı başarır insanoğlu.
Yaşam fırtınanın geçmesini beklemek değildir, yaşam yağmurda dans etmeyi öğrenmektir der Osho. Bir Bahar günü hayal edin, çıplak ayakla Kumsal’da yürüyorsunuz, uçsuz bucaksın Deniz göz kırpıyor gönlünüze, dağlardan gelen Çiçek kokuları Yosun kokularına karışıyor. Doğru yerde olduğunuzu düşünürken zili çalıyor kapının, rüyaymış. Kim koyar çocuğunun adını Bahar, kirlenir Kumsal pembe bir nüfus kâğıdında, Deniz yakışmaz kadına, bin bir kokulu Çiçek diye dikenleri kokladığınızı anlarsınız aylar sonra. Hadi bir tanesi iyi çıksın diyelim, düşsün Yosun’a yapılan tüm suçlamalar. Yaşam tek başına dans etmeyi öğrenmektir gökten düşen damlaların keyfine vara vara. Kadın da şans oyunu gibidir, kazı kazandır her seferinde üçüncü yüz milyarı size göstermeyen, hevesinizi kursağınızda bırakan.
İstanbul seni hapsetmiş, eski bir bandı kaydetmiş
Yüzlerce binlerce insan aman Allah hep bu şarkıyı söylemiş
İstanbul seni kaybetmiş, ilaçlayıp berbat etmiş
Davul gibi gerilen derini aman Allah kim bilir kimler inletmiş?
Ne güzel söylüyor Pamela teyze, ilaçlayıp berbat etmiş seni İstanbul, ne kadar arınsan da temizlenemezsin artık, nereye gitsen bırakmaz peşini kirli geçmişin, öldürdüğün ruhun arar bulur seni. Mutluluk uzak bir ülke, ne kadar yürüsen de varamazsın artık.
hasan
sezgin
27.07.2013 Cumartesi
bi kurtulamadın şu şehirden be hacı