SEN BİLMEM NERESİNDESİN YOKLUĞUNUN -
3.01.2012
40 kere okundu
Neresindeyim hayatın, ayaklarını uzatıp oturan adam kim, Twitterdan millete laf yetiştiren, ciddileşen olursa sıkıldım senden sululaş biraz diyen… Günaydın diyor on birinde saatin, iyi dileklerini de ekliyor ardı sıra. Oysa ben dört saatlik uykuyla sabahın kör vakti Ömer’den gelen çağrıyla uyanmışım, duş almayı hesaplarken yüzümü yıkamadan gövdemi sokağa salmışım, gözlerimi ovuşturup hay anasını demişim. Günaydın efendim, size de hayırlı günler… Yukarısı bıyık aşağısı sakal dünyada bize düşen yutkunmak…
Hesapta mevsim kış, dışarıda kar olması gerek, öteye beriye koşuşan küçük canlılar değil… Yağmura bile razı elden düşme ruhum, ufak ufak çiseleyen, ahmakıslatan ki ahmaklık candır gökten düşen damlalardan alıyorsa ismini, karşılık bekleyerek üstelik, umarak ve sevinerek tene her değene. Kim istedi gelmeni kim gözümün içine içine gir dedi sevimsiz güneş, pus nerede, is nerede, kapalı havaya sebep siyah bulutlar nerede?
Bir yudum daha aldım ikisi bir aradamdan, bendeniz pek bir şeker, mideme yaptığı yolculuk üçü bir arada ya gebe, her değdiğinde şekerlenen benden yana, bir yudum daha aldım oh dedim içimden, içimde oh diyemediğim neler neler… Ve radyodan yükselir ses; ”acısa da öldürmez, cehenneme döndürmez, hayatını söndürmez, gideni de döndürmez artık.” Sahi gidip de dönen olmadı hiç, dönse bulamayacağından belki, bulsa sevemeyeceğinden, kurtulduğuna şükrettiğinden hatta… Eski sevgiliye söz diyor twit sakinleri, değerli olan dostudur eskinin, sevgilinin yenisi makbul, sözün afili olanı, bakışın değip geçeni…
Nedeni yok sessizliğin, kapadım gözlerimi gittim ben. Dar bir patikadan esmer bir denize doğru, dalgaya ve kuma doğru, kayalıklara doğru gittim ben adım adım. Kulağımda su sesi, aklımda yüzün, gözüm denizde, deniz sende sen bilmem neresindesin yokluğunun…