GÜLDÜM GEÇTİM -
21.12.2009
19 kere okundu
Güldüm geçtim, geceydi ve göz gözü görmüyordu, soğuktu. Adımlarım o kadar alışmıştı ki ne yapması gerektiğine, gözlerim ne gördüğünü umursamıyor yapılması gerekeni yapıyorlardı. Mevsim kıştı, kar yağıyordu ve boştu yürüdüğüm sokaklar. Gövdem uyuma zamanını umursamamanın tadını çıkartıyor, takılmış ruhumun peşine sokak köpekleri ve sarhoşlarla kaldırımların öğretisini paylaşıyordu.
Güldüm geçtim, her kafadan bir ses çıkıyor kimsenin ne söylediği anlaşılmıyordu. Oturdum dinledim bir kaçını, tek bir ağızdan çıkan ses de gürültüydü, anlamı yoktu ve ruhuma dokunmuyordu. Vazgeçtim sonra, umursamamanın tadına vardım, kulaklarımı tıkadım sese, gözümü açtım. Çünkü onlar sözden fazlasını görüyordu, kendimi ellerine verdim.
Güldüm geçtim, bir kovalamacadır almış başını gidiyordu, hayat zordu yeterince ve zor olandan memnun değildi kimse. Doğruyla yanlışın arasında çizgi kalmamış, yollar kaybolmuştu. Yolumu aradım bir zaman, doğruya ulaşmak istedim. Vardığımda gece olmuştu ve yolun başındaydım yeniden. Yürümekle bulunmayacağını anladım, koşmakla yolun bitmeyeceğini, sevmekle başlamıyordu her şey ve ölüm kurtuluş değildi.
Bir fotoğraf makinesi aldım, anı ölümsüzleştirmekti niyetim, zamanı dondurup hayatın anlamını kavramaya çalışmaktı. Önce kendimi çektim, sırrı çözmek için sırrımın kalmaması gerekiyordu. Her karede biraz daha küçüldüm, içimi gördüm, zannettiğim kadar gerekli olmadığımı fark ettim, kumdan kalelerdi arkasına sığındığım. Korkularımla tanıştım ve kimse görmesin diye ceplerime sakladığım karanlık yerlerimi seyrettim ümitsizce. Sonra diğerlerine çevirdim gözlerimi, yorulana kadar durdurdum zamanı, bastıkça bastım makinenin düğmesine, çektikçe çektim her hallerini. Yüzlerindeki makyajı gördüm, tırnaklarımla kazıdım suratlarını. Arkasına gizlendikleri hayatların sıradanlığında ne kadar da benziyorlardı birbirlerine. Siyah ve beyazdılar sadece, gerisi makyajdan ibaretti. Baktıkça gördüm, gördükçe anladım ve anladıkça ne kadar haklı olduğumu kavradım. Sevmekle hiçbir şey başlamıyordu, sebep olsun diye yaptıklarımıza, sevgiyi kullanıyorduk tüm ikiyüzlülüğümüzle. Birilerinin nefret ettiğine tutulmak o kadar siyahtı ve o kadar beyazdı ki, doğru doğru olmaktan çıkıyordu, yanlış zaten hep kendi sevdasındaydı ve umursamıyordu ikiyüzlülüğümüzü. Nefret, sevgiden daha samimiydi ve samimiyet kimsenin umurunda değildi, güldüm geçtim.