KIZIL ve BEYAZ -
27.11.2008
18 kere okundu
Bir pazardı, akşamüstüydü ve el ayak çekilmişti, usuldan çiseliyordu yağmur. Bir anda olupbitti her şey, gök karardı, ulakları indi yeryüzüne Azrail’in, ortalık kızıla ve beyaza büründü, bir telaş herkeste, bir korku…
Sene kaçtı bilmiyor kimse, o gün nasıl bitti, nereye kayboldu onca insan kimse bilmiyor. Geçmişleri var mıydı, gelecekleri var mı, mevsimleri neydi, ne yer ne içerdiler?
Bir hüzün kar tanesi kadar yalnız, ve bir soğuk tene giren çelik kadar pervasız. Çekiliyor kan, soluk kesiliyor, göz kapakları yorgun, elden ayaktan düşülüyor dipsi kuyulara. Mevsim kış, mevsim yaz umursayan yok artık, kızıl ve beyaz aslolan, bir rüzgâr, bir afet, kulakları delen bir ses ki her yol o yana gidiyor.