O SES -
13.04.2016
180 kere okundu
Nereden bilirdim kaybolacağımı o sesin yolunda
Uzaklaştıkça evden dönemeyeceğimi nerden bilirdim
Gece yarısını henüz geçmişti vakit
Dumanını serpmişti şubat karanlığın üstüne
Yerler ıslaktı
Hava soğuk
Nerden bilirdim üşümekten beter olacağımı
Yandıkça donacağımı nerden bilirdim
Gel dedi ses
Gittim
Ben gittikçe uzaklaştı ses
Gel dedi ses
Gittim
Ben gittikçe karanlığa karıştı ses
Rüzgâra rastlamış duman gibi kayboldu bir anda
Sonra göründü
Yine bir anda
Gel dedi yine
Gittim
Gittim ben o gece
Herkesten ve her şeyden gittim
Ağlaya ağlaya gittim
Kâh yandım, kâh söndüm
Ne yandığımdan bir şey anladım
Ne söndüğüme sevindim
Ya beşiydi şubatın ya altısı
Kıştı yani
Koyu gri paltom vardı üzerimde
Parmaklarımın arasında Winston sigaram
Kafamın içinde şuursuzca uçuşuyordu kuşlar
Kulağımda o ses
Sürekli gel diyen ama bir türlü kendini göstermeyen ses
Gel dedi
Gittim
Dünüm kaybetti anlamını
Yarını mı bıraktım da gittim
Hüznü hüzne benzemez bazı gecelerin
Yavandır
Tarihi belli değildir
İstesen de not düşemezsin cebindeki deftere
Kalemin kırıktır
Uçup duruyordur kuşlar şuursuzca kafanın içinde
Martı da bıraktım nisanı da
Ne bir tomurcuk gördüm ne de bir gül
Soğuktu işte, buz gibiydi
Dişleri birbirine vuruyordu insanın
Sokak köpekleri bile üşüyordu
Kan revan içindeydi otuzlu yaşlarım
Yürüyordum ama yol bitmiyordu
dilek
dilek
4.09.2016 Pazar
kan revan içinde otuzlu yaşlarım. sevdim bunu ben.