SAHİBİNE ÖZEL -
4.02.2011
20 kere okundu
Ziya’ya köpek derdik, Ceyhun göt idi ve Dobiş her zaman Dobiş. Ulaş ile iddiaya girmiştik, o Livaneli olacak demişti İstanbul’a belediye başkanı ben Bedrettin Dalan. İkimizde bahsi geçen şehri televizyonda görmüştük sadece, ne birinden haberimiz vardı amcaların ne de öbüründen, ki olsa da umurumuzda olmazdı, başka hülyaların adamlarıydık. Neyimizeydi siyaset, lisedeydik daha, iktidarda Refah vardı, yaşasındı Erbakan, Hasan Obut bayrak sallasındı Atapark’ta okulu asıp, biz sevinen kalabalık hoca gelmedi diye.
Ölü Ozanlar’a kadro oluşturamayınca müthiş bir fikir gelmişti aklıma, hocam demiştim coşkuyla odasına girip, tek kişilik oyun oynayabilirim ben. Peki demişti Sadi Mastar, dışarı çık, biraz bekle ve kapıyı çalarak içeri gir. Odaya girdiğinde aradığın kişiyi bulamamış bir yüz ifadesi takın, hiç konuşmadan dışarı çık. Ne kolaydı bu çıktım, bekledim ve girdim… Mükemmeldim, bu işi kıvırabilirdim ama aradığım adam tam da kapıyı açtığımda gördüğüm adamdı, yalan söyleyemezdim, delikanlıydık hiç firesiz, çocuktuk daha, her sınıfta bir parti temsilcisi vardı, Refahlılar SHP´li bilirdi beni, SHP´liler ise yaşasın Erbakan. Oysa ben aradığım adamı bulmuştum aksi istendiği halde; Recai zorla da olsa attı kahkahasını, ben Seçile ölüm haberi verirken gülmemeyi öğrendim, Selim Hoca arkamda gitar çaldı Devrim Evin tam tam dansı yaptı ve Bay Keating masaların üzerinde… Hayat ne garip duruyor karşımda ve yanı başımda onca yıldan sonra, kız üzerime doğru yürüdü, kaçayım derken su kanalına düştüm, karanfili attım elimdeki ama Ayşe çok uzaktı olduğum yere ya da ben büyüyü bozamayacak kadar temizdim bir zamanlar.
Bana bir şey sorma, çünkü "boş ver" diyeceğim, ama bil ki seni her zaman seveceğim diye karalarken sıranın üzerine Yeliz ile geyik yapıyorduk, yan tarafımızda Nergis oturuyordu ve nedense dikkatlice dersi dinliyordu. Sanırım doktor olacağını zannediyordu Erol ve Gökhan gibi. Zil çaldı ve dışarı çıktık, Ersel Gökmen ile birlikte, yanlarında Osman… Bugün Atatürk köşküne çıkalım iyisi mi, kartopu oynar lak lak yaparız ya da sahile inelim karabatak öldürürken sigara içmek için. Nasıl da tokatlamıştı sizi kim olduğunu bilmediğimiz adam, sigara yasak olduğundan bir şey de diyememiştiniz, ne çok gülmüştük.
Kim hatırlamaz rahatsız Gökhan’ın ikinci kattan kavga ettiği çocuğun üzerine atladığını ve ıskaladığını. Yeni doğmuş buzağılar gibi kalkmaya çalıştıkça yığılıyordu betonun üzerine, hatırlamıyorum kaç kırığı vardı ve nasıl gülme krizinden çıkıp hastaneye götürmüştük koca gövdesini. Kızardınız bana rahatsız deme çocuğa diye, adam betonun üzerine atlamıştı ciddi ciddi hem de ikinci kattan.
Yaşa ve not al bir yerlere, üzerine kar yağsın, külüne karışsın ocakta pişen ekmeğin, sac kızdıkça demini alsın hamur, bahar geldikçe yeşile dönsün, kırmızı hep cepte ve dünya dönsün kelimelerin ardı sıra. Varsın bir biz bilelim anlamını, bir biz okuduğumuzda anlam kazansın anılar.