GÜZEL ŞEY YAŞAMAK - 6.10.2024

146 kere okundu

Kıyısında bir şeylerin, hatta ortasında zamanla, en ortasında… Avaz avaz, nefes nefese, günden geceye, ne varsa yaşanacak... Gidip görülecek neresi varsa, söylenecekleri bir bir söyleyip, susulacaklarla yarenlik eyleyip. Hayat gibi işte… Ama dolu dolu; avuç dolusu, ağız dolusu, taşana kadar doldurup boş olan ne varsa, inadına doldurup her şeyin içini. Bu günü de yaşadım gerçekten diyebilmek için, eksik bırakmadan hiç, tereddüt etmeden, sorgulamadan, pişman olmadan, içen nasıl geliyorsa tam olarak öyle.

Ve sonra dingin bir yeşil, bir ev huzur dolu ve sırtını yaslayabileceğin bir dağ. Varsın tepesi karlı olsun, üşütsün varsın zaman zaman. Ama olsun hep orda, arkana baktığında bil orda olduğunu. Güven ona…

Nedeni olmak zorunda değil her şeyin. Sabah oldu diye uyanan, hava karardı diye uyuyan insanlarız biz. Öylesine teslimiz düzene; etimizle ve tırnağımızla, sesimiz ve soluğumuzla, tırnak uçlarımızdan saç tellerimize kadar teslimiz. Ve o kadir kıymet bilmez, halden anlamaz, sevmez ve sevmemize izin vermez düzen, kahrolası düzen, gözün çıksın düzen…

Sesin çıktığı kadar, soluğun yettiği kadar en ortalık yerde üstelik. Geldi ulan, geldim ve varım. Var olmaya da devam edeceğim. İnat değil mi, sırf pislik olsun diye. En sevmediğiniz renklerde, en uygun bulmadığınız kıyafetleri giyip, en sevmediğiniz şarkıları söyleyeceğim. Sesim bok gibi üstelik. İstediğiniz cümleleri kurup, istediğiniz küfürleri edebilirsiniz. Lanetleyip dışlayabilirsiniz beni. Varım ve inadına var olmaya devam edeceğim. Umursamıyorum sizi, varlığınızı yokluğunuzla eş tutuyorum. Kurumuş bir dal gibisiniz, ilk yangında kül olup gideceksiniz. Çünkü ben en kötü sesimle en güzel şarkılarınızın içine edeceğim. Ve kapasanız da kulaklarınızı bileceksiniz bağırıp çağırmaya devam ettiğimi. Çünkü yaşıyorum ben, çünkü aldığım hiçbir nefesin boşa gitmesini istemiyorum. Kendimi eğlendirmek için sizinle oynuyorum. Akşam olduğunda kabuğuma çekilip laflarım kendimle, demli bir çay alır, denize bakarım. Sizi de özgür bıraktığım anlardır onlar. Kim ne yapmak isterse yapabilir.

Ve nar ağaçları, ekimin başı daha, güle oynaya gitmişken ekim. Henüz erken üşümek için, en azından gündüzleri. Çıkıp yürümeli biraz, tepelerin uğultusunu dinlemeli. Meltem yine, hep o aynı meltem, tenimi okşayıp geçen meltem, akşam meltemi… Nar ağaçlarının arasından uzayıp giden yol boyunca, şekilden şekle girmeye ara vermiş minik bir bulutla ilerlerken adım adım… Kelebekleri özlemek de güzel, bir zaman sonra kar yağacağını bilmek de. Güzel şey yaşamak aslında kıymetini bilene.