İLK MISRA - 7.05.2025

66 kere okundu

Ben o şarkının ilk mısrasıydım sadece. Benle başlasa da bensiz devam ediyordu yolculuk. Savrulan ben değildim, ne aşık oluyor ne de terkediliyordum. Çekilen acıların hiçbir anlamı yoktu, acı yoktu zaten ortada. Ben uydurmuştum hepsini. Yaşandı zannettikleriniz benim hayal gücümdü sadece. Bir de sizin duymak istedikleriniz. İnananı varsa güzeldir yalan söylemek; hem alan mutludur hem satan. Hem bazı yalanların zararı da yoktur kimseye, benimki onlardan birisiydi sadece. Kelimeleri yan yana getirdim ve cümleler kurdum. Emrime amadeydi kalem, kâğıt boştu ve yaşanacak çok şey vardı.

Ben o şarkının ilk mısrasıydım sadece. Hikâyenin sonunda kâğıt dolmuştu belki ama yaşanmamıştı hiçbir şey. Ne akşam meltemi okşayıp geçmişti saçlarını ne de gözüm dalıp gitmişti gözlerine. Ilık bir kahveyi yudumluyordum, yarı beline kadar süt vardı fincanda. Karşıda esmer bir deniz, yanı başımda mevsimi geçmiş greyfurt ağacı.

Sen söyle dedim, her şeyi gördün sen, benim görmediklerimi de gördün, duymadıklarımı duydun. Sen söyle dedim mevsimi geçmiş greyfurt ağacı, ne anladın bu denizden, sert esen rüzgârdan, karşı yoldan geçen içinde bilmediğimiz insanlar olan arabalardan. İkinci ya da üçüncü mısrada da varım ben diyene rastladın mı çokça. Yoksa onlarda benim kadar düzenbaz mıydı? Sen tanırsın beni, çocukluğumu bile bilirsin. Ne badireler atlattın, kolun kanadın kırıldı kaç kez de yıkılmadın. Durdun dimdik yanı başımda. Sen söyle yaşayan var mı sonuna kadar.

Ben o şarkının ilk mısrasıydım sadece. Her ne kadar söylesem de bunu dinleyen olur sonuna dek. Her ne kadar yok o öyle değil desem de çıkar inanan. Ben o şarkının ilk mısrasıydım, gerisi siz nasıl isterseniz öyle oldu.