KAYISI ÇİÇEKLERİ VE AKVARYUM BALIKLARI - 16.05.2023

207 kere okundu

Bir balık, adı Vanda; ir evde, bir akvaryumda… Yanında adının pek de önemli olmadığı başka balıklar; siyah balıklar, turuncu balıklar, beyaz ve yeşil balıklar. Adam kadını seviyor. Kadın da adamı seviyor. Ama başka bir adam daha var, Rusça da konuşabilen bir adam. İtalyanca’nın Rusca’dan daha baştan çıkartıcı olduğunu anlıyor kadın. Ne kadının ilgisi var adı Vanda olan balıkla ne de iki adamın. Üçüncü bir adam daha var, Ken. Adamlardan biri yiyor Ken’in balığını, akvaryum balığı üstelik. Canlı canlı yiyor. Vanda kadının ismi de olabilir, eski hikâye çünkü. Ama yiyilenin balık olduğundan eminim.

Baharın geleceğinden de emindim, geldi de. Yeşile döndü kahverengi. Erikler ve kayısılar çiçek açtı. Ben en çok erik ve kayısı çiçeği severim. Zaten bildiğim çok çiçek de yoktur. Çok şey bilmenin o kadar da iyi bir şey olmadığını öğrendim. Kitapta yazıyor. Diyor ki; çok fazla seçeneğiniz varsa doğru karar vermek için yeterince bilgiye ihtiyacınız olmalı. Seçenekler artınca bilgiye olan ihtiyaç da artacak. Düşünsenize; bin tane çiçek biliyorsunuz, hepsi hakkında da yeterince bilgiye sahipsiniz. Kararı kalbiniz değil de aklınız veriyor. Çünkü kalp asidir, itaat etmez akla. Ne aptalca bir hayat. Eğreltiotu sevmeye karar veriyorsun mesela. Doğal nemlendirici çünkü, yetmezmiş gibi evin havasını da temizliyor. Zengin komşunun kızıyla evlenmek gibi. Her sevişme on bin TL. Eğreltiotu değil de kazara erik çiçeği sevdin. Ulan ben neden o kadar şeyle kafamın içini doldurdum demez mi insan. Cahil halimle de seviyordum eriği ben. En masum duygularla, kalpten seviyordum üstelik. Sevişirken değil para düşünmek, dünya umurumda olmuyordu.

Her balığın eti yenmez. Denizciler çok iyi bilir bunu. Balıkçılar da bilir. Her denizci balıkçı olmadığı gibi, her balıkçı da denizci değildir. Balığı ayrı sevmeli insan denizi ayrı Ken adamı bacağından mı vuruyor ne filmin sonunda. Balığını yedi diye. Bazı balıklar beslersin, elini sürmeden, incitmeden gözünün önünde devam ettirsinler hayatlarını istersin. Ama ölür hepsi. Ölümlüdür balıklar çünkü. Hiçbir akvaryum balığı yoktur sevilmeyen. Akılda kalmayan hiçbir akvaryum balığı yoktur. Sırları kısa ömürlü ve zahmetsiz olmalarıdır. Hiçbir kitap yazmaz bunu. Gerçi yazıyor da olabilir ama konumuz bu değil. Akılda kalmak için hayatına girdiğiniz insanın canını sıkmamanız gerektiğini öğretir akvaryum size. Ve renkli olmalısınız. Ve kendi başınıza da hareket ediyor olmalısınız. Ki sanırım en önemli şeylerden biri de unutkan olmanız. Suyunuz değişmemiş olabilir, yeminizi vermemiş, bulunduğunuz ortamın ışığını, ısısını ayarlamamış olabilir hayatına girdiğiniz insan. Unutun gitsin. Bu çok önemli çünkü.

Kayısı çiçekleri de güzeldir, erik çiçeklerine takılıp kalmanıza gerek yok. Hiçbir bahar tek çiçekle geçmez zira. İkisinin de en güzel tarafı hayatlarının kısa olmasıdır sanırım. Akvaryum balıkları kadar hatırda kalmasalar bile hayata renk kattıkları içi her baharda sevilirler. Var oldukları her yer de bir nebze de olsa bahardır ayrıca.