YOLDA RASTLADIKLARIMDAN... - 13.02.2020

78 kere okundu

Her şeyi unutabilirsin, silebilirsin herkesi aklından. Geçmişine bir çizgi çekip hiç bilmediğin temiz sayfalara yürüyebilirsin. Gönlünce kirlenebilir ya da tertemiz kalabilirsin. Yapabilirsin ne istersen ve istemezsen yapmayabilirsin de. Ben balina sesi dinlettim kızıma uyumayınca ve yağmur sesi. Balina sesini belgesellerden aşırdım, yağmur sesi kendi ürünüm. Sonra büyüdü kızım, balinaları öğretmedim ona ama yağmuru biliyor. Çıkıp ıslanıyoruz zaman zaman. Sonra eve girip sıcak bir şeyler içiyoruz. Yatırıp boynunu öpüyorum, gıdıklanıyor, katılıyor gülmekten. O da bana aynısını yapıyor, gülebildiğim nadir zamanları paylaşıyorum onunla. Unutmak istemiyorum bunları.

Benim yaşlarımda bir Japon, polis… Evli ve bir kızı var. Günümüzde en azından bizim için pek alışılmadık bir durum anne ve babasıyla birlikte yaşaması. Durağan bir hayatı sade oyunculuğu ile süslüyor. Sorunlu bir kızı var lisede okuyan. O ada uyumadığı zamanlarda yağmur sesi dinlemiş. Bir oğlan çocuğunu fena benzettiği için atılıyor okuldan. Pek umursamıyor bu durumu. O yaşlar her yerde aynı. Londra’da yaşayan kardeşinin başı belaya girmiş. Onu bulmak için uzun bir yolculuk yapıyor uçakla. Sabah işe giderken radyolardan birinde duydum filmin adını. O çok popüler dijital platformlardan birinde yayınlanıyormuş. El ayak çekilince oturup seyrettim. Her şeyi unutabiliyor insan ve herkesi. Bazen güzel şeyler size gelmez siz onlara gidersiniz. Bir balinanın peşinden okyanusları aşarsınız, sesi büyülemiştir sizi. Biliyorum pek anlaşılır değil ama anladığınız şeyler hayatınızı mı değiştiriyor sanki. Ayrıca her şeyin de anlamı yoktur. Boşa akar zaman. Hiçbir olay yoktur ya da düşünce; rüzgâr sebepsizce eser, dalgalar sebepsizce döver durur kumsalı, yağmur hiç kimseyi ıslatmadan yağar durur.

Unutmak da çözümdür, geçici bir çözüm. Uyandığında kaldığın yerden devam etmek zorunda kalırsın. Ama endişelerin nispeten hafiflemiştir. İlaçtır zaman bazı şeylere, aklı başında herkes bilir bunu. Ama aklı başında ki herkes yine bilir ki hiçbir şey tek başına hiçbir şeye ilaç olamaz. Hem kim uyumazsa rüyalarını başkası görürmüş. Babaannem öyle derdi. Rüyalarınızı başkalarının uykularına ellerinizle itmek istemezsiniz sanırım. Benim için sorun yok, epeydir rüya görmüyorum. Gördüğüm zamanlarda da kıymetlerini bilmezdim zaten. Kıymetini bilmediğiniz şeyleri alırlar sizden, almalıdırlar da. Kıymet bileceklere haksızlık olurdu aksini yapsalardı. Ve haksızlık uyusanız da geçmez. Uyandığınızda da kötü hissedersiniz.

Niye sever insanlar misafirleri. Evdeki yalnızlıklarına merhem oldukları için mi? Konuşabilecekleri birileri olsun siye mi? Tek başlarına yaşayamadıkları için mi. Kişisel özgürlüğün en uç noktada yaşandığı evine neden fazladan insan ister ki kişi? Bilerek ve isteyerek neden kısıtlar özgürlüğünü? Deli sorular çapsız kafamın içinde eve hepsine de cevabım var ne yazık ki. Çok kötüdür insanın her soruya verecek cevabı olmaması. Daha da kötüsü cevabın olup olmamasını umursamamasıdır ama henüz o safhaya gelebilen çok kişiye rastlamamışsınızdır. Uykunun gün içi halidir o. Ve yine pek çok sorunu çözebilir. Herkes nefret eder içten içe umursamaz insanları. Haksızlıktır bu onlara. Kendileri en ufak şeye bile deliler gibi kafa yorarken kendi türlerinden, kendileri gibi davranan ama kendileri gibi dert etmeyen biri büyük bir haksızlıktır. Misafir ederler onları kafalarının içinde özgürlüklerinin kısıtlandığını bilmeden. Dövmek için, küfretmek için, şikâyet etmek için, öldürmek için saklarlar içlerinde ama sadece tebessüm ederler. Tebessüm kimsenin inanmadığı sahibinin dudağının kenarına ilişmiş koca bir yalandır çoğu zaman. Bilir inandırıcı olmadığını ama yine de engel olmaz kendisine, olamaz.

Hepsi onların suçu; oğlan çocuklarının ve kızların. Gece uyumadıkları, yaramazlık yaptıkları halde sevimli kalanların. Gurur bahçende uzun bir yürüyüş yaptıktan sonra döneceğin savunmasız yerlerinin suçu hep. Yenilip düştüğün yerde kafanın içini dolduran tonlarca zırvanın suçu. Çisil çisil bir yağmurla arınmak varken saçağın altına kaçtığın için bunlar hep. Her şeyi unutabilirsin, silebilirsin herkesi aklından. Mühim olan o sevmediğin seni geldiğin yerde bırakabilmek. Bunu yapamayacaksan gelme hiç, yürüme boşuna. Ayaklarına yazık!